Urfa’da
Yazarlık ve Yazar Olmak
Giriş
Doğu
özelde Urfa edebiyat ve felsefe için bulunmaz bir malzemedir. Urfa’nın özgün
yapısı ve geçmişi ve bugünüyle yerelden evreselliğe nitelikli edebi ürünlere
kaynaklık edebilecek gizli hazinelerle doludur. Bu hazine yaşanmışlığın acı ve
hüzün dolu kareleri kadar umutsuzluğa, karamsarlığa ve yaşatılanlara rağmen
iyimserliğin, umudun ve var olma hikayelerin renkli bir yansımasıdır. Kaderine
terk edilen insanların çölün ortada kavurucu sıcaklara ve susuzluğun içini
kavuran öldürücü etkisine rağmen durup dinlemeden suyu arama azimlerin
tasvirleriyle doludur…
Her
yazar yerelden evrenselliğe uzanan gizemli hazinen peşinde koşar. Hem kendi var
oluşu hem de yetiştiği coğrafyanın var oluşu ile kalemini yüreğine bağlar.
Ancak bütün bu renkli ve gizemli coğrafyada evrenselliği yakalayabilen bir
Yaşar Kemal ya da Dostoyevski, Balzac yetiştirememiştir. Bu yazı bu soruyla
yola çıkıldı, bütün eksiklikleriyle.
Şuan
için Türkiye’ye ve dünyaya mal olmuş çağdaş bir Urfalı yazar yok. Ama yerel
birçok kalem elinden gelen çabayı göstermektedir. Ancak istenen başarı ufukta
görülmemektedir.
Urfa’da
kalem oynatan yazarlar üç alanda çalışmalara imza atmaktadır. Birincisi siyasi
konularda kişisel görüşlerden öteye gitmeyen gündeme dayalı, yerel gazetelere
yazılan yazılardır. Bu da kendi içinde ikiye ayrılmaktadır. Birincisi yerel
yönetimin çalışmalarına yönelik eleştiri ve çözümleri içeren güncel yazılardır.
Bu yazıların çoğu da eleştiriden öteye gitmemektedir. Çözüm önerileri içeren
yazılar azınlıktadır. İkincisi ise Türkiye’deki siyasi gelişmelere dair siyasi
yazılardır. Bu tür yazılar kalıcılığı olmayan yazılardır. Kısa ömürlüdür ve
edebi olmaktan uzaktır.
İkinci
alanda yapılan çalışmalar ise, Urfa’ya dair hazırlanan kültürel kitaplardır.
Daha çok Urfa’nın geçmişini ve kültürel yapısını içeren araştırma kitaplardır.
Bu tür yazılar valilikler ve belediyeler tarafından ya doğrudan ya da dolaylı
olarak desteklenen çalışmalardır. Şehrin tanıtımını içeren çalışmalardır ve
tamamen yereldir. Evrensel ve edebi özellikleri yoktur.
Üçüncü
ve en önemli kitap çalışmaların içeren ise, yerel kültürden beslenmeden ulusal
ve evrensel konulara dair hazırlanan kitaplardır. Yazının konusuna da giren
kitap çalışmaları da bunlardır.
Her
yazarın hayalidir tanınmak ve kalıcı eserlere imza atmak. Bunun için yazarlar
genel konuları tercih ederler. Klasikler incelendiğinde yakaladıkları başarının
yerel karakterlere evrensellik katmayı başarabilmeleridir. Goriot Baba, Notre Dame'ın Kamburu, Raskolnikov
ve daha nice karaktere baktığınızda karakterler yerlidir. Ancak
yazarlarına uluslar arası bir ün kazandırmışlardır. Yerelden beslenmeyen
yazarların kalıcılığı yakalamaları zordur. Tabii bu yerel karaktere felsefe,
psikoloji, din, gelenekler gibi konularda derinlik katılmalıdır. Yereli bilmek
kadar insanın var oluşunu içeren konulara da hâkim olmak gerekiyor. Var oluşa
dair derinlik karaktere yansıtılmadığı takdir de bir edebi başarıdan söz
edilemez.
DEVAM EDECEKTİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder