Urfa’da
Yazarlık ve Yazar Olmak III
Urfalı yazarların kendi aralarındaki iletişim
zayıflığı ve ortak bir mekânın olmaması iki önemli eksikliği beraberinde
getirmektedir. Birincisi, okurlarla buluşmanın zorluğudur. Yazarların imza
günlerinin düzenleneceği mekânların olması yazar ile okurları bir arayla
getirecek ve söyleşiler için fırsatlar oluşacaktır. İkincisi ise, yazarların
eleştiri mekanizmasına kapalı kalmasıdır. Yazar sadece kitap okuyarak kendini
geliştiremez. Farklı yazarların ve okuyucuların eleştirileri, kitaplarına
yönelik yorum ve değerlendirmeleri yazarların eksiklerini görmesini
sağlayacaktır.
Ekonomik nedenlerden dolayı mekânların tahsis
edilmesini büyük şehir belediyesi ve ilçe belediyelerin organize etmesi
gerekmektedir. Belediyeye ait mekânlar bunun için değerlendirilebilir. İkinci
bir görevde Türkiye Yazarlar Birliği Şanlıurfa şubesine düşmektedir. Yazarlar
birliği sadece kendi üyeleriyle zorunlu toplantılar dışında da diğer yazarlarla
düzenli iletişim halinde olmalı ve onlarla etkinlikler düzenlemelidir. Bunların
en önemlisi imza günleri ve söyleşilerdir. Böylece Urfalı yazarlar hem tanınmış
olacak hem de okuyucularıyla buluşma imkânı bulacaklardır.
Üçüncü bir önemli konu ise, Urfalı yazarlar
yerel gazetelerdeki köşelerinde ve Web sitelerindeki köşelerinde Urfalı
yazarların kitaplarına yönelik değerlendirme yazıları yazmalarıdır. Ayrıca
yazarların önemli düşüncelerini gündeme taşımalarıdır. Böylece hem nitelikli
bir tartışma ortamı oluşacak ve okuyucu içinde verimli yazılar olacaktır.
Yazarların birbirine karşı nezaket ölçüleri içerinde birbirlerine yönelik
eleştiriler ufuk açıcı olacaktır. Hiçbir yazar kendi köşesinde bencilliğe
gitmemelidir.
Eleştirileri olgunlukla karşılamak gerekir.
Burada kendi yaşadığım bir örneğe değinmek istiyorum. Urfalı bir yazar olan
Müslüm Yücel’in “Türk Sinemasında Kürtler” kitabına bir değerlendirme yazısı
yazmış ve kitapta gördüğüm bir eksiliği dile getirmiştim. Yazdığım yazıyı mail
yoluyla yazara ilettim. Yazar o sıra yurt dışında yaşıyordu. Yazı için teşekkür
ettiğini bildiren bir mail gönderdi ve Türkiye’ye gelince görüşmek istediğini belirtti.
Aradan bir iki yıl geçtikten sonra yazarla İstiklal caddesinde buluştuk. Yazar
kitabıyla ilgili yapmış olduğum eleştiri için teşekkür ettikten sonra kitapta
dile getirdiğim eksikliğin nedenlerini tek tek izah etti. Sorun yazarın ilk iki
bölümü kitaptan çıkarmış olmasından kaynaklanan bir eksiklikti. Ben de kitaba
eklenmeyen bölümlerden dolayı anlatılan konun anlaşılmadığı ve konun
eksikliğinden dolayı anlaşılmadığını ifade ettim. Yazara isterseniz düzeltme
yazısı yazabileceğimi ifade ettim. Yazar buna gerek olmadığını, sadece soran
olursa nedenini anlatırsınız, dedi. Yazarın bu olgunluğuna şaşırdığımı
belirtmek isterim. Çoğu yazar kendilerine yönelik eleştiri kaldıramamaktadır.
Ya küsmekte ya da eleştiri yapanı terslemektedir. Hâlbuki yazar kusursuz değildir.
Yazdıkları da herkes tarafından kabul görme zorunluluğu yoktur. Nitelikli
eleştirilere yazarın teşekkür etmesi gerekir.
***
Urfalı yazarları tanımaya devam edelim. Bu
yazımızda deneme alanınca ciddi çalışmalara imza atan ve çok iyi bir okuyucu ve
eleştirmen olan Şahin DOĞAN’a değineceğiz.
Deneme şiirin ikiz kardeşidir. Az sözle çok
şey anlatmak zor zanaattır. Şahin Doğan bu zor bir alana yoğunlaşarak derdini
anlatmayı tercih etmektedir. Yazdığı denemelerle sorgulayıcı bir üsluba sahip,
sorgulatarak okuyucunun ufkunu açmayı hedeflemektedir. Okuyucusunu zihnini
yormayı tercih eden yazar, böylece zihinlerde iz bırakmaktadır. Düşündürten
yazılarda yazarın samimiyetini fazlasıyla hissedilmektedir. Cümlelerin
sağlamlığı, sözcüklerdeki seçiciliği yazarın titiz çalışmasını yansıtmaktadır. Ayrıca
Şahin Doğan’ın kitaplarını okuyacağınız zaman yanınızda sözlük bulundurmayı
unutmayın, çünkü yazarın sözcük hazinesinin zenginliği bunu gerektirmektedir.
Şahin Doğan özgün tespitlerini okumuş olduğu
kitaplardan ve etkilendiği yazarlardan alıntılar yaparak pekiştirmektedir.
Doğan’ı okurken duymadığınız birçok kitaptan ve batı doğu düşünürlerin
bilmediğiniz fikirlerinden haberdar olacaksınız. Doğan bu alıntıları
denemelerini süslemek ya da dikkatleri üzerine çekmek için değil, eleştirmek
için denemelerine konu edinmektedir. Düşünürlerin can alıcı fikirlerini
yansıtan ve var oluşu anlamlandırmaya çalışan tespitler üzerinde sorgulayıcı
bir üslupla okuyucuyu detaylara boğmadan meramını okuyucuya aktarmaktadır…
Devam edecek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder