Yazar
Kimliği
Yazar düşünce işçisidir. Hassasiyeti bireyin ve toplumun ruhuyla özdeşim kurmasından gelir. Toplumun atan kalbidir. Bireylerin dile gelen sesidir. Yazar kendini topluma ve bireye adamışlığıyla vardır. Bireylerin ve toplumların var oluşunun simgesidir. Herkesten çok simurgtur. Hedefine varmak için çırpınan ama geleceğe dair umutla yeşeren iç dinamizme rağmen hüznün yumağıyla yaşar. Hüznünü derinliklerine gömerek, var oluşa rehberlik için çırpınır. Az dinlenmesine, az konuşmasına rağmen etkisi büyüktür. Karga seslilerin arasında dik duruşundan ve onurundan taviz vermez. Kargaların karanlığa çağrısına karşısın gözü ufukta güneşin doğuşundadır. Kalbi ufukta kızıllıktaki aydınlığa hasrettir. Kargaların kalabalığı ufku gölgelese de yazar gözleriyle değil, kalbiyle görür hakikati.
Yazar
adı konulmamış gelecektir. Varlığını geleceğe adamıştır. Gelecek hem kendisinin
hem toplumun var oluşundaki gizdir. Yazar geleceğin önündeki bilinmeyen
denklemlere anlam vererek, öncülere hareketlilik kazandırır. Yazar geleceğe
imzasını bırakarak aradığı huzuru bulmaya çalışır…
***
Yazar
olmak merhametin, vicdanın, hakkın, adaletin ve benliğin süzgecinden geçmektir.
Benliğini arandıran yazar, egonun bütün türevlerinden uzaklaşarak erdemliğin
bayrağını omuzlar. Egonun esiri olmuşların kalem oynatması yazarlık ruhunu
kavrayamamıştır. Uzakdoğu sinemasının dövüş sanatlarının ruhunu kavrayamamış
ama iyi dövüşmesine rağmen kötü olmaktan kurtulamamış ve önüne gelen her şeyi
Timur gibi yıkıp dökmesi ve ateşe vermesi gibidir. İyi yazmak egonun esirliğiyle
yapılıyorsa, kalem celladın elinde kana bulanmış demektir. Asil yazar kalemini
terazi ile ölçerken, kalem oynatanlar kanların akması için hizmet görür.
Egolu
kalemler tutarsızlığı, adaleti ve hakkı önemsemez. Çıkarı ve menfaati gereği
bukalemun gibi kılıktan kılığa gererek haz peşinden koşarlar. Okşanan
egolarıyla kan gölünde banyo yapmanın zevkiyle çığlıklar atarak, yeri göğü
inletirler. Mazlumun bakışlarındaki merhamet arayışına sürekli kamçılarını
şaklatırlar.
Egolu
yazarlar süslü cümlelerle halkla alay edercesine prim yapar. Leşe konan
akbabalar gibi kavgaya tutuşurlar. Daha çok hangisi halkın gözünü oyacak diye.
Halk ise süslü cümlelerle kendisine iyilik yaptığını sanır. Kendini bataklığın
ortasındaki çiçeğe ulaşmakla kandırmaya alışmış kitleler daha derinlere
gömülürken, egolular kenarda eğlenerek seyir eder. Bazen seyir etmek yetmez
kafalara basarak oyunlar oynarlar.
Her
şeyin taklidi ve katili olduğu gibi yazarında gölgesinde taklitlik eden ve
halka mermi sıkan katil yazarcıklarda vardır. Unutulan ise katillerin sempatik
göründükleridir. Kendilerini iyi kamufle eden yazarcıklar geleceğe dair bir
beklentileri yoktur. Bugünün keyfini çıkarma derdindedirler. Geçmişten bugüne
imza atan yazarların sırtında, bir karış açık ve bir türlü kapanmayan
ağızlarıyla şirin görünerek kör testereleriyle bir katliam
gerçekleşmektedirler.
At
ve it izinin en çok karıştığı yazarlık alanında itlerin çoğunluğu ile at
izlerin kayıplara karıştığı aşikârdır. Yazar kimliğinin yeniden tanımlanması ve
yazar kimliğinin hak ettiği değerin görülmesi, en önemlisi yazar kimliğini
kirletenlerin ayıklanması için gereken çabanın gösterilmesi gerekmektedir.
Geleceğin karanlığa gömülmemesi adına Simurg yazar adayların artması ve
seslerini yükseltmesinin zamanı çoktan geçmektedir.
Osman Tatlı
osmantatli@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder